DİYARBEKİR MANİLERİ
Diyarbakır diyarım
Yar yitirdim ararım
Gelip geçen yolcudan
Her gün onu sorarım
Diyarbakır sarayım
Seni kimden sorayım
Mektuban hayran oldum
Gül cemalin göreyim
Diyarbekir elini
Saram ince belini
Küstünse gel barışak
Naz etme ver elini
Diyarbakir şehrini
Sevdim bütün yerini
Bildim bana yar olmaz
Boşa çektim kahrini
--------------------------------
Yemenimin yeşili
Bulamadım eşimi
Al mendili elimden
Sil gözünün yaşini
Mendilim sende kalsın
Katla koynunda kalsın
Ben murat almamışam
Mendilim murad alsın
Mendilimde kare var
Ciğerimde yare var
Ne ben öldüm kurtuldum
Ne bu derde çare var
El attım dalda kaldi
Sevdiğim yolda kaldi
İki gözüm yol oldi
Gözlerim yolda kaldi
--------------------------------
Tabakasi karadan
Ne bakisan oradan
Yusuf Züleyha gibi
Kavuştursun yaradan
Gökte yıldız bir sıra
Yar gidiyor mısıra
Kul olam uşak olam
Gideyim ardı sıra
Bu dağlar kavuşturur
Yel vurur savuşturur
Yusuf Züleyha gibi
Hak bizi kavuşturur
--------------------------------
Kalenin bedenleri
Çağırın gidenleri
Acep nere koyarlar
Sevdadan ölenleri
Kaleden inenleri
Çevirin gidenleri
Kıyma, kıyma çekerler
Sevip terk edenleri
Kaleden inerem ben
Çağırsan dönerim ben
Derdinden çöpe döndüm
Dokunsan yanarım ben
Kaleden atın beni
Kumlara katın beni
Ağam bezirgan olmuş
Götürün satın beni
--------------------------------
Evine sermiş üzüm
Dinle bir iki sözüm
Kalbimde ataşım var
Cihanı görmi gözüm
Çağırdım bağ içinde
Kavruldum yağ içinde
Eller seyrana çıkmış
Benimki yok içinde
Bağa yendim üzüme
Diken battı gözüme
Ne dedim niye küstün
Eğri baktın yüzüme
Bağa gel küçük hanım
Sahan kaynadi kanim
Mah cemalin görende
Sağ olur haste canim